Balkanları deneyimlemeye hazır mısınız? Doğanın büyüsü, tarihin izleri ve eşsiz kültürler sizi bekliyor. Haydi, bu unutulmaz yolculuğa çıkma vakti!

TOP
Image Alt

Bosna Hersek

BOSNA HERSEK

 

Nüfus: 4.613.414(Temmuz 2009 tahmini)

Dil: Boşnakça,Sırpça,Hırvatça

Din: Müslümanlar: %40, Ortodokslar: %31,Katolikler: %15, Protestanlar: %4, Diğerleri: %10

Başkent: Saraybosna

Yüzölçümü: 51.197km2

Başlıca şehirleri: Saraybosna, BanjaLuka, Zenica Tuzla, Mostar, Prijedor.

Etnik Yapı: Boşnaklar %48, Sırplar %37, Hırvatlar %14,3, Diğerleri%0,6

Para Birimi: KM (Konvertible Mark) 1 Avro=1,95 KM

Telefon Kodu: +387, Saraybosna alan kodu (0)33

Saat: Türkiye’den 1 saat geridedir(kış saati uygulamasına geçildiğinde 2 saat geridedir)

 

BOSNA-HERSEK (Bosna i Herzegovina / Босна и Херцеговина)

Balkanlar’da 51.129 km²’lik yüzölçümü ve yaklaşık 4.500.000 kişilik nüfusu

olan bir ülkedir.

 

Ülke bir bütünü oluşturan üç etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır: Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar. İngilizce’de ve daha birçok dilde etnik kimlik göz önündetutulmadan tüm Bosna-Hersek halkına Bosnalı denir. Ancak Türkçe’de tarihtengelen yakınlıktan dolayı Bosnalı denildiği anda Boşnaklar yani Bosnalı Müslümanlar terimi kastedilir.

 

Ayrıca ülkede Bosnalı veya Hersekli olmak da ayrı etnik kimliği vurgulamak için kullanılır. Bosnalı olmak Müslümanı’lığı, Hersekli olmak ise Hırvat’lığı ifadeetmektedir.

 

Bosna-Hersek Cumhuriyeti iki devletten oluşmaktadır: 1. Toprakların %49’unasahip Hırvat ve Boşnaklardan oluşan Bosna-Hersek Federasyonu, 2.Toprakların

%51’ine sahip Sırplardan oluşan Sırp Cumhuriyeti.

 

Bosna-Hersek Devletinin yapısı 1992-1995 yılları arasında cereyan eden savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşmasıyla (DBA) belirlenmiş olup ülke Bosna- Hersek Federasyonu (Federasyon da kendi içinde 10 Kantonaayrılmıştır) ve Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska-RS) olarak iki birime (devletçiğe) ve bir küçük özerk bölgeye (Brcko) bölünmüştür.

 

Ülkeyi, kuzey, batı ve güneyden Hırvatistan, doğudan Sırbistan,yine güneyden Karadağ çevirmekte, Adriyatik Denizi ’ne ise Neum şehrinin bulunduğu yerdeyalnızca 20 km’lik (limanı olmayan) bir kıyısı bulunmaktadır. Ülkenin coğrafyasımerkez ve güneyde dağlık, kuzeybatıda tepelik, kuzeydoğuda düzlük birkarakter sergiler. Devletin başkenti ve en büyük şehri Saraybosna, birçokyüksek dağla çevrelenmiştir. Bu coğrafî özelliğinden dolayı şehir kış turizmineelverişlidir ve 1984 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmıştır.

 

Eski Sosyalist Yugoslavya’nın altı federe cumhuriyetinden biri olan Bosna-Hersek, bağımsızlığını 1990’lı yıllardaki Yugoslavya’nın -SSCB gibi- çözüldüğüyıllarda kazanmıştır. 1992 yılında Yugoslavya’dan ayrılan Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlığını tanıyan AB ve BM, Makedonya ve Bosna-Hersek’in bağımsızlığını referandum şartına bağlamıştı.

 

Bu nedenle 1992 yılında Bosna-Hersek’te yapılan referandumda halkbağımsızlıktan yana oy kullanınca yeni devlet kuruldu. Ancak bu devleti ülkedekiSırplar tanımadı ve Boşnaklar ve Hırvatlara karşı savaş açtı. 1995 yılına kadarsüren Bosna Savaşı’ndan sonra “Dayton Barış Antlaşması” imzalandı. Bunagöre ülkede barışı uygulayacak uluslararası bir konsey kuruldu. Bu konsey bir “Bosna-Hersek Yüksek Temsilciği” kurdu. Sonuçta

 

ülkede bulunan bu yüksek temsilcilik şu anda cumhurbaşkanını görevden almadahil birçok yetkiyle donatılmıştır.

 

Günümüzde gelinen noktada Bosna-Hersek’in bölünmüşlüğü devametmektedir. Az da olsa bazı bakanlıkların (Savunma, Gümrük vb) birleştirilmesiçalışmaları sürmektedir.

 

Bosna-Hersek Adının Kökeni “Bosna” adından ilk kez 958 yılında Bizans İmparatoru VII. Konstantin’in kaleme aldığı jeopolitik bir kitap olan “De Administrando Imperio”da bahsedilir.

 

Akdeniz kıyısındaki diğer şehirler gibi Bosna‘da tarih sahnesindeki yerini Romaİmparatorluğu içerisinde almıştır. Roma İmparatorluğu‘nun çöküşünden sonraBosna’nın yönetimi 1200’lü yıllarda bağımsızlığını elde edene kadar çeşitlikereler el değiştirmiştir. Bağımsızlığını 260 yılı aşkın bir süre koruyan BosnaKrallığı bu süre boyunca Macarlar ve Sırplara karşı topraklarını savunmakzorunda kalmıştır.

 

1463 yılında Osmanlı idaresi altına geçenBoşnaklar aynı zamanda Müslümanlığı dabenimsemiştir.       Müslümanlığıbenimsemeyen Boşnakların dini vecibelerini yerine getirmesine izin veren Osmanlı idaresi Bosna topraklarında inşa ettiği yapılar ve camilerle aynı zamanda Boşnakların gelenekleri ve kültürüne de etki etmiştir.1878 yılına kadar devam

edecek olan Osmanlı idaresi altındaki dönemde pek çok Boşnak Osmanlıidaresinde, devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmiştir.

 

Zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu‘nu parçalamaya karar veren müttefiklerinfinansal sıkıntılar içerisindeki İstanbul‘a baskısı sonucu Bosna’daki Osmanlıidaresi savaşılmadan, masa başında son bularak Avusturya-Macaristanİmparatorluğu‘nun kontrolüne geçmiştir.

 

1918 yılına kadar sürecek olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idaresialtındaki dönemde ülke yeniden yapılandırılarak çökmekte olan Osmanlıİmparatorluğu idaresi altındaki dönemin sonlarında yaşadığı sıkıntılardanuzaklaşarak refaha kavuşacaktır. Bu gelişmelerin büyük Sırbistan kurulmasınıamaçlayan Rusya‘nın finansal desteği ile gerçekleştiği kuşkusuzdur. Bosna’daki Müslüman nufüsun Osmanlı idaresi altındaki diğer topraklara göçü ve onların terk ettiği yerlere Sırpların yerleşmesiyle Bosna’daki etnik yapınındeğişmesi bu dönemde yaşanmıştır.

 

1918 1941 yılları arasındaki dönem Yugoslavya‘nın iç karışıklıkları ve savaşlageçmiştir. 19411945 yılları arasındaki İkinci Dünya Savaşı sırasında NazilerYugoslavya‘yı işgal ederek Slovenya‘yı Almanya‘ya, Hırvatistan‘ı İtalya‘ya veMakedonya‘yı Bulgaristan‘a bağlayarak özellikle Yahudi ve çingenelere karşı bir etnik temizlik hareketine girişerek toplama kamplarında binlerce insanıöldürmüşlerdir.

 

1945 1990 yılları arasındaki soğuk savaş döneminin 35 yıllı Tito’nun liderliğialtında geçti. Bu dönemde Bosna – Hersek’in sınırları 1918 öncesi döndü veBoşnak’lar kültürel kimliklerine yeniden kavuştular. Batı’nın desteği ileYugoslavya’da savaşın izleri çabuk silindi.

 

Batılı ülkeler Yugoslavya‘yı sadece ekonomik değil aynı zamanda askeri vesiyasi alanda da destekledi. 1970’li yıllarda Sovyet müdahalesi riski ilekarşılaşıldığında Amerika Birleşik Devletleri Yugoslavya‘yı savunmak içinnükleer güce başvurabileceğini açıkladı. Soğuk savaşın son bulması ve sona eren komünist rejimle birlikte parçalanan Sovyetler Birliği‘nden Yugoslavya‘daetkilendi.

 

1986 1992 yılları arasında yaşanan kanlı iç savaşların sonrasında Yugoslavya parçalandı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloshevich ve onundesteklediği militanlarca büyük Sırbistan’ı kurma hayalleri ile sistematik birsoykırım gerçekleştirildi.

 

Bu dönemde 10.000’nin üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta

Saraybosna olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına,

 

sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmişkişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlikhareketine sahne oldu.

Şubat 1992‘de bağımsızlığını ilan eden Bosna – Hersek, 7 Nisan 1992‘de ABDve diğer batılı ülkelerce tanındı ve 22 Mayıs 1992‘de Birleşmiş Milletler‘e yaptığı üyelik başvurusu kabul edildi. Bosna’daki savaş 1992 yılınınilkbaharında başladı. Bosna’nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bubölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırarak Sırp devletini kurmaktı.

 

Savaşın ilk aylarında doğudaki pek çokBoşnak şehri Sırpların saldırıları sonucukolayca düştü. Ancak şehri çeviren tepelerinde yardımıyla Srebrenizka saldırılara karşıkendisini başarıyla savundu. 1993‘teBirleşmiş Milletler 6 yerleşim birimini “güvenli bölge” ilan etti, Srebrenizka‘da bunlardanbirisiydi.

 

Amaç sınırları korunabilir hale getirerek barış için görüşülebilir bir zeminyaratmaktı. Yardımların güvenli bölgelere ulaştırılması gündeme gelince buuygulama işgalci-saldırgan güçlerle Birleşmiş Milletler askerlerinin işbirliğiyapmasını gerektirerek amacı ile tam bir tezat oluşturur hale geldi. Mayıs1995‘te Sırplar Saraybosna’daki kuşatmayı şiddetlendirdi ve Nato Sırplara karşı hava saldırısı düzenlendi. Buna missilleme olarak Sırplar 6 güvenlibölgeyi bombalayarak 300 Birleşmiş Milletler askerini rehin aldı.

 

Temmuz 1995‘te General Mladic komutasındaki Sırp güçleri Srebrenizka’dakiHollandalı Birleşmiş Milletler güçlerini etkisiz hale getirerek şehri hedef aldı.Yaklaşık 25,000 Boşnak Sırp tehdidi üzerine şehri terk ederek bir başka güvenli bölge olan Potocari’ye ulaştı. 5000 mültecinin kampa girmesininardından Hollandalı barış gücü askerleri kampın dolduğunu bildirerek kampın girişini kapattı. Bu olay, kampın yakınlarındaki yaklaşık 20,000 Boşnağın Sırpların ölüm tehdidine karşı savunmasız kalmasına yol açtı.

 

Sırplar bölgedeki Boşnakları tahliye etmeye başladığında Hollandalı birliklermüdahale bulunmadı, hatta işlemlerin düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi içinorganizasyonda yardımcı bile oldu. Kadın ve çocuklar ayrıldıktan sonra askerlik çağına gelmiş olan erkekler otobüslere bindirildikten sonra kampın yakınında kurşuna dizilerek öldürüldü.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki bu en büyük soykırımda 10–15 bin Boşnak’ın katledildiği iddia edilmektedir. Kızılhaç yetkilileri bu olaylar sırasında 7.500 kişinin kaybolduğunu bildirmiştir.

Srebrenitsa olaylarının ardından batı kamuoyunda Sırplara karşı baskılar arttı

ve 1995 yılı sonlarında savaş son buldu.

You don't have permission to register